ALANYA TERSANESİ

Sultan Alaaddin Keykubat, kızıl kulenin kitabesinde bahsi geçen Sultanül bayreyn (iki denizin sultanı) olma isteğini gerçekleştirebilmek amacı ile kulenin yapımından iki yıl kadar sonra 1228 yılında tersanenin inşasını gerçekleştirmiştir. Tersanenin kuzey kapı girişinde Selçuklu sülüsüyle bir kitabe, bu kitabenin sol kısmında ise bir mescit bulunmaktadır. Tersanenin bitişiğinde yaklaşık 10 m kadar yükseklikte bulunan, tersanenin korunması amacı ile 1128 yılında kesme taşlardan üç katlı, planlı ve dikdörtgen bir yapıya sahip olan tophane de aynı zamanda savaş gemileri için top döküldüğü bilinmektedir. Bu muhteşem eser hakkında yabancı bir yazar şöyle söylemektedir; bu eser Alaiye nin ve dünyanın en meşhur eseridir. Sanırım bu tersane Selçukluların tek tersanesini meydana getirmektedir. Bu tersane Osmanlı zamanında da çalışmaya devam etmiş, en önemli savaşlara gemi göndermiştir. Hatta diğer türk beyleri ile de anlaşma sağlanıp elde bulunan Alaiye beyliğinin donanmasını Kıbrıs üzerine sevk etmiştir. Alanya gecelerinde, Alanya iskelesinden bakıldığında muhteşem aydınlatması, azameti ve güzelliği ile göz kamaştırmaktadır. Tersanenin hemen yan tarafında bulunan plajdan tersaneye yüzülerek ulaşılmaktadır. Ayrıca Alanya Belediyesinin önünden hareket eden Tekne turlarında turistlere bu muhteşem eseri seyretme imkanı sunulmaktadır.